Ana içeriğe atla

Ağacın dallarında saklanan yıldızların gölgesi | Cottonwood

 


Neden toprak baba değil de toprak ana deriz hiç merak ettiniz mi? Çünkü toprak doğurgandır. Hayattaki her şey topraktan doğar. Adem’den tutun da bu gün yediğimiz meyveler, sebzeler, gölgesinde video çektiğimiz bu ağaç ve daha birçok şey topraktan gelir. Peki yıldızlarda mı topraktan geliyor? Aslında tam olarak değil. Yıldızlar kısaca yüksek orandaki gaz ve toz bulutlarının bir araya gelerek sıkışması sonucu oluşur. Ancak bir Kızılderili efsanesi, kavak ağacının yıldız tohumlarını dallarında tutarak  nasıl yıldızları doğurduğunu anlatır.

Yıldızlar yaratıldıklarında göklerde değillerdi. Doğabilecekleri kökleri aramak için toprağın altında koşuştururlardı. Bir gün bir nehrin kenarına yaklaştıklarında kahkahalar ve neşeli sesler duydular. Bu mutlu gürültüyü takip ettiler. Kökleri sağlam, kalın ve her yere yayılmış bir kavak ağacına rastladılar. Ağacın gövdesinden yukarı çıktılar ve budaklı dalların arasına saklandılar. Kısa süre sonra Dünya’daki tüm yıldızlar hiçbiri daha gökyüzünde doğmamışken kavak ağacının dallarında saklanmaya başladı. Bir akşam gecenin ruhu gökyüzünde giderek daha az yıldız olduğunu fark etti. Gecenin ruhu, yıldızları geri getirmeye yardım etmesi için Rüzgarın ruhunu çağırdı. Rüzgarın ruhu yıldızların kavak ağaçlarının arasında saklandığını biliyordu ve bu yüzden ağaçların dallarını kıran güçlü bir fırtına oluşturdu. Dallar kırılıp yere düşerken yıldızlar dallardan gökyüzüne fırladı. Fırlayan yıldızlar kavak ağaçlarının dallarının içinde gölgelerini bıraktı. İşte bu izler bir zamanlar kavak ağacında saklanan yıldızların gölgeleriydi.

Kızılderili halkı olan Lakato halkı, her yıl Güneş dansı töreni için kutsal bir kavak ağacı seçer ve çevresinde büyük bir daire oluştururlar. İçinde bulunan yıldız şekli nedeniyle hayat ağacı olarak nitelendirirler.

Bu gün bir kavak ağacının dalını doğru yerden kırarsanız, bir zamanlar orada saklanmış olan bir yıldızın gölgesini bulabilirsiniz. Ancak tabiki her dalda bu yıldız görünmüyormuş. Sanırım dört yapraklı yonca aramak gibi bir şey. Daha mı zor daha mı kolay bilemem.

Dikkat ettiyseniz bunun bir Kızılderili hikayesi olduğundan bahsettim. Yani coğrafi olarak Amerika’nın konumu. Kavak ağacı dediğime de bakmayın, bilimsel adı Populus deltoid olan bu ağacın Amerika’da halk arasında kullanılan ismi Cottonwood. Türkçesi Pamuk ağacı. Kalın ve uzun dalları olan bu pamuk ağacı ABD’nin orta ve doğu bölgelerinde bulunur ve sulak alanların çevresinde yetişir. Amerikada pamuk ağacı denme sebebi ise bahar aylarında pamukçuklar dökmesi. Benim Kavak ağacı deme sebebim de bahar aylarında kavakların da pamukçuk döküyor olması. Aslında ikisi de kavak ağacı sadece farklı bölgelerde yetişiyorlar ve görüntüleri farklı. Bir de sanırım ya Türkiye’deki kavak ağaçlarının içinde yıldız yok ya da ben bulamadım.

Dalın içindeki bu yıldız şekli size ne kadar ilginç geldi bilemem ama aslında bu çok normal. Doğanın her zamanki şaşırtıcılığı ve güzelliği. Asıl ilginç olan bence Kızılderililerin bu ağaç dolayısıyla oluşturmuş oldukları inançlar ve ritüeller.

Tabi bu Amerikaya özgü bir tür olduğu için, hikayesi de Kızılderililer’e özgü olmuş. Peki neredeyse her yerde yetişen ve pamukçukları olan bir bitki desem aklınıza ne gelir? İpucu vereyim hepimiz en az bir kere üflemişizdir bu bitkiye. Buldunuz mu? Karahindiba. Bahar mevsiminde sağda solda çok fazla gördüğümüz bir bitki. Sarı olmasına rağmen neden kara denmiş bilmiyorum. (Komikli şaka) Ama Sonuçta bitki olmasına rağmen hindi de denmiş. Ancak zaman geçtikçe bu bitkinin sarı yaprakları kapanıyor ve yerine yeni pamukçuklarını çıkartıyor. E insanlar durur mu? Buna anlam yüklüyorlar ve hikayeler oluşturuyorlar. Bu da nesilden nesile aktarılıyor. Örneğin Kızılderililer’in Karahindiba hakkında şöyle bir hikayeleri var:

Kardeşleri doğu, batı ve kuzey rüzgarlarına göre çok daha sakin esen ve Dünya’nın tadını çıkaran güney rüzgarı bir gün kırda yeşil elbiseli genç bir kız görür. Saçları Güneş gibi parlayan bu kıza aşık olur ama yanına gitmeye çekinir. Konuşmayı o kadar ertelemiştir ki bir sabah kızın saçlarının bembeyaz olduğunu farkeder. Çok geç kaldığını anlayan güney rüzgarı kederle içini çeker ve soluğunu vermesiyle etrafta gümüş tüyler uçuşur. Tekrar baktığında kız kaybolmuştur ve aslında bir Karahindiba’ya aşık olduğunu anlar.

Peki bu çiçekeri hiç suya sokmayı denediniz mi? Karahindiba’yı bir su içerisine başı üzerinde girdirdiğimiz zaman pamukçukların su ile temas etmediğini göreceğiz. Sudan kaçınma sebebi ise su akıntısına düştüğünde tekrar toprakla kavuşana kadar içerisindeki tohumu korumak. Bakın şimdi de ben bir hikaye uydurdum. Belki de başka sebebi vardır. Gerçek sebebi nedir tam olarak bilmiyorum ancak şurası kesin ki insanlar olarak bir şeyleri anlamlandırmayı çok seviyoruz.

Rosamond Richardson Britanya’nın yaban çiçeklerini anlattığı Britain’s Wild Flowers kitabında Hindiba'nın  zamanı hatırlatan yaban çiçeklerinden biri olduğunu yazmış. İngiliz kültüründe, onların halk şarkılarında “peri saatleri, yaşlı adamın saati ve zaman çiçeği” gibi isimlerle de karşımıza çıkabiliyor. Kimilerine göre kalbi esir alan tutkuyla insanın midesinde uçuşan kelebekleri çağrıştırıyor.

Bu gün bir Karahindiba’ya dilek tutup üfleyin. Belki de gerçek olacaktır. Bir kavak ağacının dalını da doğru yerden kırarsanız, bir zamanlar orada saklanmış olan bir yıldızın gölgesini bulabilirsiniz. Sizin düşünceleriniz varsa yoruma yazabilirsiniz. Hatta kanalıma abone olursanız, belki şirinleri bile görebilirsiniz.


KAYNAKÇA

https://www.buyheritage.com/articles/land-for-sale/the-cottonwoods-hidden-secret-is-a-star- Cottonwoods Gizli Sır bir Yıldızdır

https://collinsrace1.wordpress.com/2020/11/28/how-the-cottonwood-got-its-stars/#:~:text=A%20Native%20American%20legend%20tells,roots%20to%20be%20born%20from. Cottonwood Yıldızlarını Nasıl Aldı?

https://momofftrack.com/2009/07/legend-of-the-cottonwood-tree-star/

https://kavakcilik.ogm.gov.tr/Yayinlar/Muhtelif%20Yay%C4%B1nlar/T%C3%BCrkiye'de%20Baz%C4%B1%20Karakavak%20(Populus%20nigra%20L.)%20Klonlar%C4%B1n%C4%B1n%20Morfolojik%20%C3%87e%C5%9Fitlili%C4%9Fi%20%C3%9Czerine%20Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar.pdf TÜRKĠYE’DEKĠ BAZI KARAKAVAK Populus nigra L. KLONLARININ MORFOLOJĠK ÇEġĠTLĠLĠĞĠ ÜZERĠNE ARAġTIRMALAR sy14

https://www.reddit.com/r/mildlyinteresting/comments/dvduko/these_branches_have_stars_inside/

https://acikradyo.com.tr/botanitopya/hindiba-gunesin-ve-aydinlanmanin-sembolu Hindiba: Güneşin ve Aydınlanmanın Sembolü

 

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ayaklarınla da tat alabilirsin

      Size bir soru: Hangi canlı ayaklarıyla tat alabilir? Siz bunu düşünürken ben hem cevabı hazırlayım hem de biraz bir şeyler anlatayım. Bildiğiniz gibi canlılar birbirlerinden farklı özelliklere sahiptir. Aslında bu her canlıya verilmiş bir süper güçtür. Önemli bir güçtür. Ama o türe ait her canlıda bu güç bulunduğu için pekte önemli değildir. Mesela köpeklerin burnu insanlara göre binlerce kat daha fazla koku ayrıt eder. Köpek balıkları suyun içindeki kan kokusunu kilometrelerce öteden alır. Çitalar saatte 100km hıza kadar ulaşabilir, elektrikli yılan balıkları elektrik üretebilir aynı şekilde vatoz balıkları da öyle. Kaplumbağalar çok uzun yaşayabilirler. Tembel hayvan günün 18 saatini uyuyarak geçirebilir. Bu da bir süper güç sonuçta. Ağaçlar ve su yosunları oksijen üretir. Keçilerin göz bebekleri dikdörtgendir. Kuşlar uçar, balıklar suyun altında solunum yapar daha binlerce şey sayılabilir. Bizim sorumuza gelelim. Hangi canlı ayaklarıyla tat alabilir? İşte bu...

Savunmasız kaldığında insanlar vahşileşebilir. | SUKU & Ritim 0

  Geçtiğimiz günlerde bir videoya denk geldim. Tolga Özuygur YouTube kanalında bir bitkiyi internetten herkesin sulayabileceği bir sistem yaptığı video paylaşmış. Yani bitkiyi internete bağlamış gibi bir şey olmuş. Sistem sadece bitkiyi sulamanızı sağlamıyor, toprağının nemini ölçen bir cihaza da bağlı. Bitki fazla sulanırsa suyun buharlaşma hızını artırmak için üzerine bir fan bağlanmış. Bu fan toprağın nemini bir nebze olsun azaltmaya yarıyor. Bu bitki dediğim gibi internete bağlı bir canlı. Binlerce insan bu bitkiyi Discord aracılığıyla saksıya yerleştirilmiş cihaz sayesinde belirlenen komutları sohbet bölümüne yazarak sulayabiliyor. Sudaki nem oranını öğrenebiliyor. Hatta yine Discord üzerinden bu bitkinin anlık olarak fotoğrafını çekip durumunu görebiliyoruz. Suku adı verilen bu bitkinin içinde bulunduğu deneyin amacı ise SUKU’yu yaşatmak. Saksısının fazla suyu atması için altında delikleri yok. Çünkü fazla sulanırsa fazla sulanması amaçlanmış zaten. Seçilen bitki ise ne susuz...

At neden L şeklinde gider

    Satranç oyunu aslında bir savaştır. İçinde kan olmayan zihinsel bir savaştır. Belki de kazananı olan tek savaştır diyebilirim. Zaten ortaya çıkma hikayesi de savaşmayı çok seven bir Krala dayanıyor. Bundan yıllar yıllar önce Hindistan’da savaş yapmaya doymayan bir kral yaşarmış. Bu kral her seferinde yeni bir savaş stratejisi denediği farklı ülkelere saldırırmış. Savaşacak bir durum var ya da yok bakmaz, bir şekilde savaş çıkarırmış. E haliyle halk bu kraldan bıkmış. İsyan çıkaralım demişler olmamış. Sonra akıllarına Hindistan’ın en bilge adamına danışmak gelmiş. Yanına gitmişler ve Ey alim bilge, bizi bu zalim kralın zulmünden kurtar demişler. Bilge adam bir müddet zaman istemiş. Aradan geçen birkaç gün sonra bilge adam elindeki kutuyla kralın kapısına gitmiş. Herkes merakla çevresine toplanmış. Kral kutuyu almış, kapağı açmış ve içinden... ...bugün satranç olarak bildiğimiz bu oyun çıkmış. Bilge adam oyunu anlatmış, kral oyunu o kadar sevmiş ki bir daha asla sava...